Gençlik ve Spor Kulüpleri Kanun Tasarısı Taslağı Hakkında Görüşlerimiz

Gençlik ve Spor Kulüpleri Kanun Tasarısı Taslağı Hakkında Görüşlerimiz
Av. Kısmet Erkiner
SPOR HUKUKU ENSTİTÜSÜ BAŞKANI
ULUSLARARASI SPOR TAHKİM MAHKEMESİ (CAS) ÜYESİ
İstanbul, 10 Mayıs 2010

Öncelikle ifade etmek isteriz ki, gençlik ve spor kulüpleri tüzel kişilikleri için özel bir Kanun ile düzenleme yapılması girişimini, prensip olarak faydalı ve gerekli bulmaktayız. Zira, bu güne kadar  Gençlik ve Spor Kulüplerini de düzenleyen Dernekler Kanunu, bu konuda bazı özel hükümler içeriyor olsa da, uygulamada, özellikle spor kulüplerinin ulaşmış olduğu gelişime her zaman cevap verebilecek kapsam ve nitelikte değildir.

GSGM internet sitesinde, halen bu yazımız tarihi itibariyle bulunan “Gençlik ve Spor Kulüpleri Kanun Tasarısı Taslağı’nı, ilgide belirtilmiş olan yazınız doğrultusunda incelediğimizde, aşağıdaki hususları, dikkat ve dağerlendirmelerinize sunmak isteriz:

1.    Madde 1 – Amaç: Bu maddede belirtilen Kulüplerin ne tür bir tüzel kişiliğe sahip olacakları belirtilmelidir. Gerçi Taslağın sonraki maddelerinde, yapılan atıflar dolayısı ile bu Kulüplerin tüzel kişilik nevinin “DERNEK” olduğu anlaşılmakta ise de, bu hususun hemen birinci maddede belirtilmesini yararlı görmekteyiz.

2.    Madde 2 – Kapsam: Kanun kapsamının gençlik kulüpleri ,spor kulüpleri ve gençlik ve spor kulüpleri olduğu belirtilmiş ise de ,yine bu kanun ile düzenlenmiş olan “spor kulüpleri birliği” ve “spor kulüpleri üst birliği” zikredilmemiştir. Bu hususun da kapsam’da belirtilmesini gerekli bulmaktayız.

3.    Madde 3 – Tanımlar: Tanımlar arasında “ e) Spor Federasyonlar” için verilen tanımda yer alan “  …bu konularda resmi mercii olan” ifadesini yanlış bulmaktayız. Bu ifade yerine, “ … bu konularda yetki ve sorumluluk sahibi tüzel kişilik olan” denmesi daha doğru olur.

Aynı maddenin “ı) Spor Kulüpleri Birliği” tanımında “…. her ilde birden fazla olmamak üzere” ifadesi eksiktir. Hüküm bu şekilde ifade edildiğinde, birden çok dalda  faaliyet gösteren kulüpler sadece birtek birlik kurabilirler. Örneğin o ilde “Futbol Kulüpler Birliği” varsa, aynı ilde bir de “Basketbol Kulüpler Birliği” kuramayacaklardır. Ancak Taslak amacının bu olmadığı kanısındayız. Dolayısı ile bu ifade “  … her ilde bir spor dalında birden fazla olmamak üzere” şeklinde ifade edilmelidir.

4.    Madde 4 – Kulüplerin tüzel kişilik kazanması: Bu maddede sadece “…Dernek statüsüne sahip kulüpler” için düzenleme yapılmıştır. Oysa bilinmektedir ki “Anonim Şirket olarak tüzel kişiliğini oluşturmuş spor kulüpleri de vardır.” Madde bu hsli ile bu tür spor kulüplerini bu kanun uygulaması dışında bırakmaktayız. Bu hususu sakıncalı bir eksiklik olarak görüyoruz. Düzenlemenin Şirket tüzel kişiliğine sahip kulüpleri de uygun şekilde kapsaması gerekir.

5.    Madde 5 – Tüzüklerin incelenmesi ve kulüplerin tescili: Maddenin 2. Ve 3. Fıkralarında bulunan “… Kanuna aykırılık” ifadesi açık değildir. Hangi Kanuna aykırılık olduğu belirtilmelidir. Şayet kasdedilen genel olarak yasalara aykırılık ise, o halde “Kanunlara aykırılık” şeklinde çoğul yazılmalıdır.

6.    Madde 6 – Kulüp organları: Yüzlerce, binlerce, hatta onbinlerce üyesi bulunan spor kulğplerinin üyelik kayıtlarının çok hassas bir şekilde utlması gerekir. Bu nedenle Kulüplerin zorunlu organları arasında “SİCİL KURULU” nun da bulunmasını gerekli görmekteyiz.

7.    Madde 7 – Genel Kurul: Maddenin c) bendinde yer alan “.. Yönetim Kurulu ibrası”nın  “idari ve mali ibra olarak ayrı ayrı yapılması” daha doğru ve işlevsel olur.

Aynı maddenin  g)  bendinde Spor Kulüplerinin “iktisadi işletme kurmaları” öngürülmüş ancak “şirket kurmaları” maddede ifadeedilmemiştir. Bu, halen mevcut uygulamaya göre de bir eksikliktir; madde hükmüne ilavesi gerekir.

8.    Yönetim Kurulu: Maddenin 1. Fıkrasında bir asgari sayısal sınır konması doğrudur. Ancak, neden bir de “azami sınır” getirildiğini anlamış değiliz. Kulüpler, tüzüklerinde istedikleri kadar veya işlevlerinin yerine getirilmesinde gerekli gördükleri kadar yönetim kurulu üyesine sahip olabilmelidirler. Bu hükümde Yönetim Kurrulunun ne süre için seçilebileceği belirtilmemiştir. Buraya ya “en çok”diye bir süre konmalı, ya da tıpkı Denetleme Kurulu ile ilgili 9. Maddede belirtildiği gibi “ “tüzüklerinde belirtilen süre için seçilirler” denmelidir. Bize göre en uygunu, “dört yıldan daha uzun bir dönem için olmamak kaydıyla, tüzüklerinde belirtilen süre için seçilirler” denmelidir.

Aynı maddenin 2. Fıkraasının (ç) bendinde ceza kurulları sayılırken “Tahkim Kurulu unuttulmuştur. Dolayısı ile “… ceza ve disiplin kurullarınca ve Tahkim Kurulu’nca da onaylanmış bir defada …” denmelidir. Yada, kulullaarı saymaksızın, bize göre daha doğru bir ifade ile, “Bütün iç hukuk yargılama yolları tükenmiş olarak bir defada ….” denmesi daha hukuki bir ifade oluşturur.

Aynı maddenin yine 2. Fıka (e) bendinde yazılı olan “yüz kızartıcı…” ifadesi yeni TCK ile hukuk sistemimizden çıkartılmış bir kavramdır. Burada da TCK terminolojisine uygun şekle getirilmelidir.

Maddenin 4. Fıkrasının (ç) bendinde “ Kulübün uluslararsı sportif faaliyetlere katılmasını sağlamak” hükmünde “ULUSAL” sözçüğü eksiktir. “… uluslararası ve ulusal sportif …” şeklinde olmalıdır.

9.    Madde 9. Denetleme Kurulu: Bu madde ile Denetleme Kurulu görev ve yetkileri arasında Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırma yetkisi verilmemiş olaması bir eksikliktir. Maddeye ilavesi gerekir.

10.    Madde 10 – Disiplin Kurulu: displin Kurulu’nun Kulüp organlarında görev alanları ve üyeleri hakkında sahip olduğu yaptırım uygulama yetkisi Kulübün “çalışanları ve sporcuları” hakkında da olmalıdır. Örneğin, “bir çalışanın veya sporcunu bir kulüp yetkilisi ve üyesine saygısız davranması” gibi.

11.    Madde 11 – Şube açılması ve yürütme birimleri: Kulüplere, yurt dışında şube ve temsilcilik açma yetkisi verilmiş; ancak, yurt içinde sadece şube açmaları öngörülmüştür. Kanımızca, yurt içinde de şube açma gereği olmayacak yer ve hallerde, temsilcilik açma yetkileri bulunmalıdır.

12.    Madde 12 – Kayıt ve tescilin iptali: kanımızca, bu maddeye göre ortaya çıkabilecek durumlar, farklı farklı olabilir. Telafisi mümkün ve telafisi mümkün olmayan eksiklikler meydana gelebilir. Dolayısı ile yaptırım doğrudan” kulübün feshi” olmamalı; derece derece, “faaliyeti askıya alma, kapatma ve fesih” şeklinde  olmalıdır.

13.    Madde 13 – Saha veya tesis yapma ve yararlanma: Maddenin 1. Fıkasında bir yazım hatası vardır “…veya tesisleri ile yapar, …” aradaki “ile”  anlamsızdır; çıkartılması gerekir.

Maddenin 3. Fıkrasında bulunan “ Kulüplerde doping içeren yasaklı maddeler ……satışı yasaktır.” hükmü bize göre anlamsız ve sakıncalıdır. Zira, hüküm, bu şekli ile doping maddelerinin kulüp dışı satışının mümkün ve serbest olduğu gibi bir izlenim vermektedir. Kanımızca, bu hüküm “Kulübün her hangi bir idari, sosyal veya sportif tesisinde doping mddelerinin pazarlanması, tanıtımı, satışı, kulanımını teşvik veya telkini yasaktır” şeklinde olmalıdır.

14.    Madde 14 – Kamu yararına çalışan kulüpler: Bu maddenin 3. Fıkrasında bulunan hüküm  yeterince açık değildir. Zira bu hüküm ile Devlet malları için olduğu gibi haçzedilemezlik uygulanabilir anlamı çıkartılırsa, büyük vergi borçları ve diğe borçları olan kamu yararına dernek statüsünü kazanmış bazı büyük kulüplerimize,  alacaklılarına ve bu arada Devlete karşı da dokunulmazlık verilmiş olduğu iddia edilebilir.

15.    Madde 15 – Spor kulüpleri birliği ve Spor kulüpleri üst birliği: Maddenin 1. Fıkrasında, “bir spor kulüpleri üst birliği” kurabilmek için aranılan yirmibeş adet spor kulüpleri birliğinin aynı spor dalında mı gerektiği, yoksa çeşitli spor kulüpleri birliklerinin bir araya gelerek bir üst birlik kurabilip kuramıyacakları, maddede açık değil. Bu husus daha açık ifade edilmeli.

Maddenin 2. Fıkrasında da bir ilde en az onbeş kulübün bir spor birliği kurabileceği ifade edilirken, bu kulüplerin aynı spor dalında olmaları gerekip gerekmediğine açıklık getirilmeli. Aynı fıkrada, bir ilde birden fazla spor kulüpleri birliğinin kurulamayacağı ifade edilirken, bu hükme, 3. Madde için belirtmiş olduğumuz gibi, “aynı spor dalında” ibaresi eklenmeli. Aksi takdirde bir ilde sadece futbol veya sadece basketbol gibi tek bir sporda kulüpler birliği kurulmasına olanak verilmiş olur. Ancak, sanırız, tasarı taslağının amacı bu değildir.
Maddenin 4. Fıkrasında kulüp sayısının, Kanunda aranılan sayının altına düşmesi halinde, sayının tamamlanması için verilen “ALTI AYLIK SÜREYÜ” AZ BULUYORUZ. Bu süre kanımızca “bir yıl olmalı”. Aksi halde sırf sayı tamamlamak için sahte kulüpler kurulmasına neden olunur.
Maddede kullanılan “spor kulüpleri birliği” adında, kurulu oldukları il ile sporun adı da belirtilmel:” İstanbul Voleybol Kulüpleri Birliği”gibi.
16.    Madde 16 – Denetim: Bu maddede, kulüpler birliklerinin ve üst birliğin de denetlenme yetki ve mekanizmaları belirtilmeli; kimin tarafından ve hangi hususlarda denetlenecekleri hüküm altına alınmalı.

17.     Madde 17 – Gelir ve giderler: Maddede gelirler sayılırken, (e) bendinde, “iktisadi işletme gelirleri” belirtilmiş, ancak kulüpleri sahibi veya ortağı oldukları “şirketlerden” gelecek  halka açılma, temettü, tahvil ihracı gibi menkul gelirler belirtilmemiş, maddeye ilavesi gerekir.

Maddenin yine 1. Fıkra (ı) bendinde ifade edilen “ÖZERK spor federasyonları”  tabirinin, “BAĞIMSIZ spor federasyonu” olarak ifade edilmesini daha doğru bulmaktayız

Maddenin 6. ve 7. Fıkralarına konulmuş olan “%5 temlik” ve “% 25 transfer” sınırlamaları, bir takım muhasebe oyunlarına neden olacak niteliktedir. Bu  sınırlamalarda israr edilecekse, maddenin çok açık ve detaylı yazılması ve madde gerekçesinin de çok güçlü izahlar içermesi gerekir. Unutulamalıdır ki, özellikle büyük kulüpler, sadece bir tek dernekten ibaret değillerdir; birer holding haline almışlardır. Bu bu maddeyi uygulamada yararlı ve gerçekçi bulmamaktayız. Kaldı ki kulüplerin ticari faaliyetleri sadece Spor teşkilatının elinde değildir. SPK, İMKB gibi finans üst kuruluşlarının denetim yetkisi çok daha etkindir ve yetkindir.

18.    Madde 18 – Yardım şekilleri : Maddenin yine 1. Fıkrasında ifade edilen “ÖZERK spor federasyonları”  tabirinin, “BAĞIMSIZ spor federasyonu” olarak ifade edilmesini daha doğru bulmaktayız.
Maddenin 3. Fıkrasında belirtilmiş olan “aynı sezonda  toplam beş maç saha kapatma cezası” alan kulüplere yardımın kesileceği hükmünü sakıncalı bulmaktayız. Özellikle futbolda, geçmişte büyük kulüplerin de bu cezayı almış oldukları göz önünde tutulursa, bu hüküm kulüpler ile federasyonlar arasında, sporumuzu olumsuz etkileyecek gerilimlere yol açacağı kanısındayız.
Sonuç: GSGM bu konuda bir Çalıştay yapmak sureti ile bizim ve diğer bu konuya kafa yoran meslektaşlarımızın görüşlerini değerlendireceğini, Bakan imzası ile bildirmiş olmasına rağmen, hâlâ, bizim bilebildiğimiz kadarı ile, hiç bir gelişme kaydedilmedi. Umar ve dileriz ki, spor camiası bir olup bitti ile karşılaşmasın.